“Topluma hizmet” kavramından ilk kez 1960’lı yıllarda ABD’de söz edilmeye başlanmıştır. Tecrübeye dayalı öğrenmenin olumlu geri dönütlerinden hareketle zaman içerisinde ABD’de üniversite mezunu olabilmek için Topluma Hizmet Uygulaması zorunlu hale getirilmiştir. Daha sonra “Topluma Hizmet” diğer ülkelerde de uygulanmaya başlanmıştır. Gençlerin üniversite öğrenimleri esnasında değişik şekillerde topluma hizmet etmeleri, toplumla kucaklaşabilmeleri üniversitelerin toplumla bağlarını kurmada önemli bir işlev gördüğü gibi öğrencilerin topluma hizmetleri esnasında pratik hayatla ilgili pek çok tecrübe ve öğrenmeleri kazanmalarına ve bunları ilerideki kariyer yaşamlarına taşımalarında da son derece etkili bir faktördür. Bilindiği üzere ruh sağlığının en önemli kriterlerinden birisi kişinin asıl icra ettiği işin veya uğraşın dışında spor, sanat, toplumsal yardımlaşma vb. gibi kendisini kişisel anlamda geliştiren ve sosyal ilişkilerini güçlendiren, özgüven duygusunu besleyen, onu üretken ve girişken hale getiren bir takım aktiviteleri icra ediyor olmasıdır. Ayrıca gerçek iyi oluş ya da mutluluk başkalarının iyi oluş veya mutluluğuna katkıda bulunabilmekle elde edilmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada, DKAB öğretmen adaylarının Topluma Hizmet Uygulamaları Dersi’ne yönelik algıları ile Mental İyi Oluş durumları arasında bir ilişkinin var olup olmadığı incelenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın evrenini 2015-2016 öğretim yılında ÇOMÜ ilahiyat fakültesi İDKAB Bölümü’nde öğrenim gören 3. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Öğretmen Adaylarının Topluma Hizmet Uygulamaları Dersi’ne İlişkin Algıları Ölçeği” ve “Warwick-Edinburgh Mental İyi Oluş Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma verilerinin bilgisayar ortamına girilmesinde ve analiz işlemlerinde SPSS 18 paket programı kullanılmıştır. Tarama (survey) yöntemi ve anket etkniği ile gerçekleştirilen ilişkisel (korelasyonel) nitelikteki bu araştırmanın sonucunda öğretmen adaylarının Topluma Hizmet Uygulamaları Dersi’ne İlişkin algı düzeyleri ile Mental İyi Oluş düzeyleri arasında pozitif yönde ve istatiksel olarak anlamlılık düzeyinde bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.
Serving the Public concepts were firstly mentioned in USA in 1960s. Starting from positive feedbacks from learning based on experience; Serving the Public Practice made mandatory for graduation from Universities in USA. Later “Serving the Public” exercised in other countries too. Young people’s service for public in different areas during their university education, to embrace society have an important function to establish relation with society as well as it is utmost effective factor for attaining many experience and learning related to life and carry them to future career lives. As it is known, one of the most important factor in mental health is that person should perform some team activities which improves him/her personally, improves social relations, support self confidence feeling, make him/her productive and sociable such as sport, arts and social solidarity. Also real well being can be obtained by making contribution to well being or happiness of others. There in this study it was tried to be understood whether there is relation between perceptions of RCMK teacher candidates regarding with Serving the Public course and being mentally well. Universe of study is formed by 3rd grade students in ÇOMU Primary School Religious Culture and Moral Knowledge department of faculty of theology im 2015-16 and Scale related to perception of teacher candidates regarding with Serving the Public course and “Warvick-Edingburgh mental Well being scale” were used. SPSS 18 package program was used for entry of survey data into computer program and for analysis processes. It was determined as result of correlational study which was implemented by survey and questionnaire method that there is positive and statistically significant relation between perception levels of teacher candidates related to Serving the Public Course and Mental well being.