İslam dünyasında felsefeye karşı takınılan tavırları üç başlık altında özetleyebiliriz. İlk grup, felsefeyi bir bilim faaliyeti olarak kabul edip savunanlardır. Bu bağlamda İbn Sînâ ve Fahreddîn er-Râzî gibi başlıca filozoflar esas alınacaktır. İkinci grup ise felsefeye karşı olanlardır ki bunların değişik gerekçeleri ve farklı felsefe tanımları vardır. Çalışmada Gazzâlî ve İbn Teymiye gibi belli başlı düşünürler üzerinden konuyu ele almak istiyoruz. Üçüncü grup ise eklektik olanlar yani felsefe ile İslami ilimleri uzlaştırmaya çalışanlardır. Fahreddîn er-Râzî, Kelam lehine bu faaliyeti yürütürken; İbn Rüşd’ün tavrı felsefeden yana olmuştur. Bir başka ifade Fahreddîn er-Râzî, Metafizik ve Mantık gibi ilimleri Kelam başta olmak üzere İslami ilimlere dahil ederken; İbn Rüşd, Kelam’ın aleyhine olarak Metafizik ve Mantığı savunmuştur. Makalede ayrıca Descartes ve Kant örneği üzerinden Yeniçağ batı felsefesinde tartışılan “felsefe anlayışı”ndan hareketle son dönemde ülkemizde yapılan bazı tartışmalara da temas etmeyi amaçlıyoruz. Çalışmada filozofların kendi eserleri esas alınacak; ihtiyaç halinde ikinci kaynaklara başvurulacaktır.
We can summarize the attitudes taken towards the philosophy in the Islamic world under three headings. The first group represents the aspects of those who accept philosophy as a scientific activity. In this context, the main philosophers such as Ibn Sina and Fakhr al-Din al-Razi will be taken as the basis. The followers of the second group are those who are against philosophy, and who have different reasons and different philosophical definitions. We would like to discuss this group through the major thinkers such as Gazzali and Ibn Taymiyyah. The representatives of the third group are those who are eclectics, trying to reconcile Islamic religious sciences with philosophy. Fakhr al-Din al-Razi conducted this activity in favor of Kalam, but the attitude of Ibn Rushd was in favor of philosophy. In other words, Fakhr al-Din al-Razi included the sciences such as Metaphysics and Logic into the Islamic sciences, especially the Kalam, but Ibn Rushd defended Metaphysics and Logic as a counterpoint to Kalam. We also aim to contact the notion of philosophy that has been discussed in the New Age Western philosophy through examples of Descartes and Kant, as well as some of the controversies that have been made in our country in recent years. The article will be based on the philosophers own Works and the second sources will be used if necessary.