Fıkıh literatüründe teşrîin bütününe hakim olan yüce değerler “makâsıd” kavramı ile ifade edilmektedir. Bu çerçevede korunması zorunlu olarak öngörülen din, hayat, akıl, nesil ve mal şeklindeki beş esas en üst mertebede ele alınmakta ve “zarûrî makâsıd” olarak nitelendirilmektedir. Bu yazıda beş esasın hem varlık kazanması hem de varlıklarını sürdürebilmeleri için alınan önlemler çerçevesinde zarûrî maksatlar ile cezalar arasında kurulan ilişkinin arka planı ve usûl ilmindeki teknik temelleri ortaya konulmaya çalışılacaktır. Akabinde İslâm’ın temel değerleri ışığında günümüz dünyasının ceza hukuku alanında değişen algı ve ihtiyaçlarına cevap aranacaktır.
The supreme values that dominate the whole of the literature in fiqh literature are expressed as makâsıd. In this context, the five principles as religion, life, mind, generation and property that are accepted necessarily and considered in uppermost level and described them as “zarûrî makâsıd”. In this article, it will be tried to reveal the technical foundations of the relationship between the objectives and punishments within the framework of the measures taken in order to gain five principles and to sustain their existence. Then, in the light of the basic values of Islam, the perception and needs of today's world in the field of criminal law will be answered.