Her toplum; çocuklarını ülkesinin geleceği olarak gördüğünden, geleneksel değerlerini çocuğa aktarmak için masalları kullanır. Masallar çocukları geleceğe hazırlamaya yönelik anlatılar olsa da; yaşam şekillerinin farklı olması, aynı tipteki masallarda bile, olaylara yaklaşım tarzlarını, anlatım biçimlerini değiştirebilmektedir. Masal içerisinde anlatılanlardan bir kısmı, her ne kadar akıl ve mantıkla bağdaşmayan hayali ürünler gibi görünse de, çocuğun topluma uyum sağlamasına destek vererek, onun, toplum açısından doğru ya da yanlış görülen davranış tarzlarını öğrenip uygulamasına katkı sağlar. Çünkü kültürlerin oluşumuna çevrenin ve yaşam biçiminin büyük etkisi vardır. Bu yüzden, toplumsal değerleri yansıtan masalların kurgularında benzerliklerin yanında, içeriklerinin de farklılaşması doğaldır. Masallar içerisinde; periler, devler, cüceler gibi varlıklar bulunsa da, masal kahramanı olarak parmak çocuk pek bulunmaz. Fransız, Alman gibi batı kökenli edebiyatlarda olanlar ise, benzer kültürlerden beslendikleri için, içerik olarak genellikle birbirlerine benzerler. Yüzyıllar boyunca, Afrika’nın diğer insanları gibi batı sömürüsü altında kalan Nijer toplumu; dilinden günlük yaşantısına kadar birçok alanda batı adetlerinden, alışkanlıklarından etkilenmesine rağmen, kendi benliğini belli oranda korumasını bilmiş, benzerlerinden yaklaşık iki yüz yıl sonra yazılmasına rağmen, İzé-Gani masalı ile onları sömürenlerden farklı olduklarını ortaya koymasını bilmiştir. İncelememizde, Alman edebiyatından Grimm kardeşlerin ‘Parmak Çocuk’ masalı ile Nijer edebiyatından Boubou Hama’nın parmak çocuk masalı olan ‘İzé-Gani’nin benzeyen ve benzemeyen yönleri ele alınarak karşılaştırması yapılacaktır. Böylece, yaşam biçimlerinin farklı olmasının aynı türdeki masalları bile nasıl etkilediği, edebiyatımızda pek incelenmeyen Afrika edebiyatından bir örnekle gösterilecek, karşılaştırmalı edebiyat alanına farklı bir edebiyattan katkı sunulmuş olacaktır.
Since every society sees its children as the future of the country, it uses fairy tales to convey its traditional values to the children. Although fairy tales are narratives aiming to prepare children for the future; that the ways of living are different can change the way they approach events, and the phraseology, even in the same type of fairy tales. Although some of the things told in the tale seem like imaginary products that are incompatible with reason and logic, they support the child's adaptation to the society and contribute to learning and applying the behaviors that are seen as right or wrong in terms of society. This is because the environment and lifestyle have a great influence on the formation of cultures. Therefore, it is natural for the contents of fairy tales that reflect social values to be different along with their similarities. Even though there are beings like fairies, giants, dwarfs in fairy tales, there are not many examples of Tom Thumb as a fairy tale hero. Those in western literature such as French and German are generally similar in content because they are fed from similar cultures. Niger society, which has been under western exploitation for centuries like other peoples of Africa, has succeeded to protect its own personality to a certain extent although it was influenced by western customs and habits in many areas from its language to daily life, and with the Izé-Gani tale, Niger culture has shown that it is quite different from those who exploited them. In this study, we will compare the similar and unlike aspects between Grimm brothers' Thumbling tale from German literature and Izé-Gani which is the Tom Thumb tale of Boubou Hama from Niger literature. Thus, how different life styles affect even fairy tales of the same type will be shown with an example from African literature, which has not been studied much in our literature, and a contribution from a different literature will be presented to the field of comparative literature.