Ebü’l Hasan Harakânî, Türk toplumunun çeşitli kültür ve medeniyet dünyalarını birleştiren bir şahsiyet olarak dikkat çekmektedir. Zira Harakânî, tarihsel süreç itibariyle; Orta Asya veya Türkistan sahasında yaratılan ve yaşatılan kültür mirasını Kafkasya ve Anadolu havzalarına taşımakla birlikte, yeni bir kültür oluşturma sürecinin temellerinin atılmasında önemli bir role sahip olmuştur. Kimi rivayetlere göre, Harakânî, kendisinden sonra yaşamış iki tasavvuf erbabı olan Ahmet Yesevî’nin ve Mevlânâ Celâleddîn Rûmî ’nin “gönül hocalığı”nı yapmıştır. Bu bakımdan, Kars ölçeğinde adı sıkça dillendirilen ve “Kars’ın Manevî Mimarı” olarak da adlandırılan Harakânî’nin ulusal ve uluslararası çevrelerde tanıtılması, Türk kültürü açısından oldukça mühim bir yer işgal etmektedir. Bahse konu durumun bir devamı olarak, bu makale kapsamında; Harakânî etrafındaki kültürel birikimin ekonomik boyutu ele alınıp, Harakânî’nin kentsel bir imge olarak değerlendirilmesine dair birtakım tespitlerde bulunulmaya çalışılacaktır.
Abu’l Hasan Harakânî stands out as a person who unites the various worlds of culture and civilization of Turkish society. Because Harakânî has played an important role in laying the heritage of the process of creating a new culture who carried the cultural accumulation created and maintained in the areas of Central Asia or Turkestan in the historical process to the basins of the Caucasus and Anatolia. According to some rumors, Harakânî had been "soul mentor" of Ahmad Yasawî and Mawlânâ Jalâluddîn Rûmî. In these terms, promoting Harakânî whose name has been frequently pronounced in Kars who is named as "Spiritual Architect of Kars" in national and international environments engages a very significant place in terms of Turkish culture. In this article, economic dimension of the cultural accumulation around Harakânî will be considered and a number of definitions will be made regarding the evaluation of Harakânî as a cultural image.