Mary Shelley’in ünlü romanı Frankenstein; or, Modern Prometheus (1818) İngiliz Edebiyatı’nın en görkemli eserlerinden biri olmuştur. Roman, o kadar çok ve çeşitlilikte unsurlar barındırmaktadır ki - yayınlandığı günden bu yana pek çok yazar tarafından incelenirken - feminizmden Marksizm'e, materyalizmden psikolojiye kadar çeşitli açılardan tartışılmıştır. Transhümanist bir görüşe dayanan bu makale, Victor Frankenstein'ın Canavarı ile Yapay Zeka (AI) ile çalışan teknolojiyi eşit statüde ele alarak, bilimin etik ve sınırlarını sorgulamak için hazırlanmıştır. Makale, insanlığın yararına üretilen hem teknolojik hem de teknolojik olmayan ürünlerin ne ölçüde yararlı olduğunu ve bu ürünlerin evrenin yaşam döngüsü için bir tehdit oluşturup oluşturmadığını sorgulamaktadır.
Mary Shelley’s well-known novel Frankenstein; or, The Modern Prometheus (1818) has been one of the greatest works of English literature. The novel contains such a great number and variety of elements that - since its publication, while being studied by many authors - it has been studied from various perspectives from feminism to Marxism, from materialism to psychology. Accordingly, based on a transhumanist view, this paper has been prepared to query the ethics and limits of science by combining and equalling Victor Frankenstein’s Monster and the technology operated with Artificial Intelligence (AI). The paper interrogates to what extent the gadgets both technological and non-technological produced for the good of humanity are useful, and whether they pose a threat to the lifecycle of the universe.