Tasavvuf tarihinin en ünlü mutasavvıflarından biri olan Hallâc-ı Mansûr, tasavvufun gelişmesine önemli katkılarda bulunmuştur. Sözleri ve menkıbeleri çağlar boyunca Müslümanlar arasında son derece etkili olmuştur. Hallâc-ı Mansûr’daki tasavvufi düşüncenin temelini oluşturan şey “vahdet-i vücûd” anlayışıdır. Varlığın birliği inanışını hazırlayan Hallâc’a göre, mutlak var olan yalnızca Tanrı’dır çünkü her şey Tanrı’nın yansımasının sonucudur. Bu konuda ortaya koyduğu “enelhak” kavramı, kişinin kendi benliğini yok ederek bir gerçeklik haline gelmesidir. Her şeyde Allah’ı görmek için kullanılan “enelhak”, artık Tanrı’yı tanımlamak için kullanılan bir terimdir. “Enelhak” fikriyle dini ve siyasi çevrelerin tepkisini çeken Hallâc, darağacında asılarak idam edildi. Hallâc’ın katliamından sonra tasavvuf ağır bir bunalım yaşadı ancak tasavvuf taraftarları arttı. Hallâc’ın tasavvuftaki bu etkisinin yanı sıra Klasik Fars şiiri de Hallâc’ın fikirlerinden derinden etkilenmiştir. Hallâc’ın menkıbevi hayatı ve trajik ölüm şekli onu efsaneleştirerek onunla ilgili sembollerin oluşmasına neden olmuştur. Şiirlerde “enelhak” ve “darağacı” sembolleri sıkça yer almış, can vermeye hazır olan sûfî ve âşığı sembolize etmek için Hallâc adı kullanılmıştır. Doğu kültür ve edebiyatında çok büyük etkiye sahip olan Hallâc-ı Mansûr’un adının çok sık anıldığı İran Edebiyatı’nda özellikle Klasik Fars şiirinin önemli simalarından Ferîdüddin Attâr, Hâfız-ı Şîrâzî, Senâî-yi Gaznevî, Mevlânâ, Ebû Saîd gibi şâirler şiirlerinde Hallâc’tan bahsetmişlerdir. Onun hayat hikâyesi, idamı, haksızlığa karşı gelmesi, “enelhak” sözü, vahdet-i vücûd anlayışı örnek gösterilerek iktibas, telmih ve teşbih gibi söz sanatları yoluyla sürekli olarak şiirlerde işlenmiştir. Çalışmamızda bunları çeşitli örneklerle ortaya koymaya çalıştık.
Mansur al-Hallaj, one of the most famous Sufis in the history of Sufizm, made important contributions to the development of Sufism. His words and legends have been extremely influential among Muslims throughout the ages. It is the understanding of “wahdat al-wujûd” that forms the basis of mystical thought in Mansur al-Hallaj. According to Hallaj, who prepared the belief on the unity of being, it is only God that exists absolutely because everything is the result of God’s reflection. The concept of “ana’l-haqq” that Hallaj puts forward on this subject is the destruction of one’s own self and becoming a reality. “Ana’l-haqq” which is used to see God in everything, is now a term used to describe God. Hallaj, who attracted the reaction of religious and political environments with the idea of “ana’l-haqq” was executed by hanging on the gallows. After massacre of Hallaj, Sufism had a heavy depression, but supporters of Sufism increased. Classical Persian poetry was deeply influenced by Hallaj’s ideas as well as this influence of Hallâj in Sufism. Hallâc’s legendary life and tragic way of death caused him to become a legend and create symbols about him. The symbols of the “ana’l-haqq” and “gallows” were frequently used in poems, and the name of Hallaj was used to symbolize the mystic and lover who were ready to give life. In Iranian Literature, where the name of Mansur al-Hallaj, who has a great influence on the Eastern culture and literature, is mentioned frequently, such as Fariduddin Attar, Hafez Shirazi, Sana’i Ghaznavi, Mawlana and Abu Said who poets one of the important figures of Classical Persian poetry, talked about Hallâc in their poems. His life story, his execution, his opposition to injustice, the word “ana’l-haqq”, and the understanding of Wahdat al-wujûd were shown in poems through the art of words such as quotation, telmih (allusion) and teşbih (simile). In our study, we tried to reveal these with various examples.