Ötekileştirme kendisini merkezde konumlandıran birinin diğerini olumsuzlaması anlamına gelir. Ben merkezli bakış açısının bir yansıması olan ötekileştirme, karşıdaki kişinin veya grubun kendisini yabancı hissetmesine neden olur. Kişilerde veya gruplarda biyolojik yapıdan veya kültürel kodlardan kaynaklı ortaya çıkan yabancılaşma ise bazen toplumsal yapıda ayrışmalara yol açabilir. Ötekileştirme çoğunlukla davranışlarla ortaya konurken dil bu bağlamda başat bir rol üstlenir. Dil, düşünce ve kültür arasında güçlü bir bağ vardır. Bu bağ toplumsal algıyı hem şekillendirir hem de dönüştürür. Tarih boyunca oluşan ortak düşüncenin ve toplumsal dilin en önemli yansıması ise atasözlerinde karşımıza çıkar. Atasözleri; kültürün, değer yargılarının, düşünce yapısının ve inançların yansıtılmasında önemli bir yere sahiptir. Kalıplaşıp nesilden nesle aktarılan atasözleri kültür tarihçilerine, sosyologlara ve psikologlara önemli veriler sunar. Bu çalışma, atasözlerinin bu işlevinden hareketle Azerbaycan atasözlerinde kadın algısını konu edinmiştir. Bunun için Azerbaycan atasözlerini toplayan kaynaklar taranmış, kadının ötekileştirildiği atasözleri tespit edilmiş, bu atasözleri konularına göre sınıflandırılmış ve analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda çok fazla olmasa da Azerbaycan kültüründe kadının toplumsal rol, fiziki görünüş ve/veya düşüne sistemi açısından zaman zaman ötekileştirildiği veya olumsuzlandığı tespit edilmiştir.
Othering means the negation of the other by someone who positions himself/herself at the center. Othering, which is a reflection of an egocentric perspective, causes the other person or group to feel alienated. Alienation, which arises in individuals or groups due to biological structure or cultural codes, can sometimes lead to divisions in the social structure. While alienation is mostly manifested through behaviors, language plays a dominant role in this context. There is a strong bond between language, thought and culture. This bond both shapes and transforms social perception. The most important reflection of the common thought and social language formed throughout history is found in proverbs. Proverbs have an important place in reflecting culture, value judgments, thought structure and beliefs. Proverbs, which are stereotyped and passed down from generation to generation, provide important data to cultural historians, sociologists and psychologists. Based on this function of proverbs, this study focuses on the perception of women in Azerbaijani proverbs. For this purpose, the sources collecting Azerbaijani proverbs were scanned, proverbs in which women are marginalized were identified, these proverbs were classified and analyzed according to their subjects. As a result of the study, it was determined that women in Azerbaijani culture are sometimes marginalized or negativized in terms of social role, physical appearance and/or thought system, although not very much.