Su taşkınları ve sel felaketleri insanlık tarihinde yıkıcı etkileri ile doğal afetler içinde önemli bir yer tutmuştur. Can ve mal kayıpları açısından bakıldığında depremlerden sonra ikinci sırada, meteorolojik afetler sıralamasında ise ilk sırada yer almıştır. Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de durum böyle olmuştur. Genellikle ırmak yataklarına yakın kurulan şehir, kasaba, köy ve mezralarda su baskınları ve taşkınları sıkça yaşanmıştır. Bu tarz doğal felaketlere maruz kalan şehirlerden birisi de Amasya’dır. Bu çalışmada Cumhuriyet Döneminin ilk yılları sayılacak bir zamanda, tarihi bir şehir olan Amasya’da yaşanan sel felaketlerinin yol açtığı sonuçların toplumsal boyutları ile ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışmanın sınırını, sel taşkın ve felaketlerinin oldukça fazla yaşandığı 1931-1941 yılları arası oluşturmuştur. İncelediğimiz dönemde hemen hemen her sene sel felaketinin yaşandığı tespit edilmiştir. Küçük çaplı su baskınları bir tarafa bırakıldığında söz konusu zaman aralığında yaşanan su taşkınları, Amasya’da, çevresindeki köy ve kasabalarda evlerin yıkılmasına, ekili olan arazilerde büyük maddi hasarlara ve insan kayıplarına yol açmıştır. Ulaşımda çok önemli yeri olan demiryolu taşımacılığı, tren istasyonlarının ve yollarının zarar görmesi dolayısı ile durmuştur. Yaşanan bu felaketler karşında vilayet merkezinde valinin başkanlığında, Hilal-i Ahmer Cemiyeti (Kızılay) ile toplantılar yapılmış, alınan kararlara uygun olarak hemen felaketzedelerin yardımına koşulmuştur. Valilik, felaket yaşanan mıntıkalardaki halka gerekli olan yiyecek-içeceği temin etmeye çalışmış, sular altında kalan köylerdeki insanları ve onların hayvanlarını kurtarmak için Jandarma Bölük Komutanlığının nezaretinde, diğer köylerdeki halktan yardım sağlanmıştır. Söz konusu dönemde yaşanan taşkın ve sel felaketlerinin Amasya ve çevresinde, toplumsal hayatın üretim, iletişim ve ulaşım faaliyetlerini olumsuz yönde etkilediği, ayrıca insan kayıplarına da neden olduğu tespit edilmiştir.
Floods and flood disasters have taken an important place among natural disasters with their devastating effects in human history. In terms of loss of life and property, it ranked second after earthquakes and first in the list of meteorological disasters. This has been the case in Turkey as well as in the world. Floods and overflows have frequently occurred in cities, towns, villages and hamlets located close to riverbeds. One of the cities exposed to such natural disasters is Amasya. In this study, it is aimed to reveal the social dimensions of the consequences of the flood disasters that occurred in Amasya, a historical city, in a time that can be considered the first years of the Republican Era. The boundaries of the study are between 1931 and 1941, when floods and disasters were common. It was determined that flood disasters occurred almost every year during the period we examined. Leaving aside the small-scale floods, the floods experienced during the mentioned period caused the destruction of houses in Amasya and the surrounding villages and towns, great material damage to cultivated lands and human losses. Railway transportation, which has a very important place in transportation, has stopped due to the damage given to train stations and roads. In the face of these disasters, meetings were held with the Red Crescent Society (Red Crescent) in the provincial center under the chairmanship of the governor, and aid was immediately provided to the disaster victims in accordance with the decisions taken. The Governorship tried to provide the necessary food and drink to the people in the areas where the disaster occurred, and assistance was provided from the people in other villages under the supervision of the Gendarmerie Company Command to save the people and their animals in the flooded villages. It has been determined that the floods and flood disasters experienced in the mentioned period negatively affected the production, communication, and transportation activities of social life in Amasya and its surroundings and caused human losses.