Author :
Abstract
Türkiye’nin iki farklı döneminde yetişmiş iki kadın sanatçısı olan Füsun Onur ve Yasemin Nur, farklı disiplinlerden gelmiş olmalarına rağmen izleyiciye sanatta benzer anlam olanakları sunmuştur. Türkiye’nin öncü Kavramsal sanatçılarından biri olan Füsun Onur o dönemin ismiyle İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun olmuş; Yasemin Nur ise üniversitenin şu anki ismiyle Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde hocalık yapmaya devam etmektedir. Üretimlerini bağlı oldukları kurumun gelenekleşmiş düsturlarından bağımsız gerçekleştiren iki sanatçı, resim ve heykelin sınırlarını ifade olanaklarını genişletmek bağlamında zenginleştirmiştir. Yasemin Nur resmin mekânla olan ilişkisini çerçeveden bağımsız düşünerek boşluğun içinde zamanın izlerini taşıyan bir dil yaratmış; sanatçı gündelik hayatındaki pratikleri de sanatına dâhil ederek eklektik bir yapı kurmuştur. Füsun Onur ise döneminin heykel anlayışını kökten değiştirerek mesele ettiği zaman ve mekân kavramlarını boşluğun içinde çok katmanlı bir atmosfer yaratarak gerçekleştirmiştir. Füsun Onur döneminin sanatsal bariyerlerini aşmış bir sanatçı olarak, heykelde her daim bağımsızlığını korumaya devam etmiştir. Her iki sanatçı da Türkiye’de sınırlı ve benzer gözüken sanatsal üretimlerin dışında bağımsız ve inatla üretmeye devam etmiş; sanatçıların kendi yaşantılarındaki ortamın etkisi sanatsal üretimlerinde belirleyici olmuştur. Sanatçıların üretimlerinde kullandıkları gündelik malzemenin dönüşümü sanatta anlamın çoğalmasına ve çok katmanlı bir görsel dil yaratmasına katkıda bulunmuş; üretimlerde hem kişisel ve incelikli hem de evrensel bir dil izlenmesini sağlamıştır. Sanatçıların üretimlerindeki benzerlik; Füsun Onur ve Yasemin Nur’un sanatta kullandığı malzeme değişken olsa da yarattıkları atmosferdeki çok katmanlılığın incelikli dünyasını ortaya koymaktadır.
Keywords
Abstract
Füsun Onur and Yasemin Nur, two female artists who emerged in different periods in Türkiye, have offered similar interpretive possibilities in art despite coming from different disciplines. Füsun Onur, one of Türkiye's pioneering conceptual artists, graduated from what was then known as the Istanbul State Academy of Fine Arts. Yasemin Nur, on the other hand, continues to teach at the current Mimar Sinan Fine Arts University. Both artists, who have created their works independently of the traditional principles of their respective institutions, have enriched the expressive possibilities by expanding the boundaries of painting and sculpture. Yasemin Nur, by considering the relationship between painting and space independently of the frame, has created a language that carries the traces of time within space, incorporating daily life practices into her art to constrcut and eclectic structure. Füsun Onur, by fundemantally altering the sculptural understanding of her period, has actualized the concepts of time and space she focused on by creating a multi-layered atmosphere within the space. As an artist who transcended the artistic barriers of her time, Füsun Onur has continually maintained her independence in sculpture. Both artists, operating indepedently and persistently outside the limited and similar artistic productions prevalent in Türkiye, have been significantly influenced by the environments of their personal lives in their artistic outputs. The transformation of everyday materials in their works has contributed to the proliferation of meaning in art and the creation of a multi-layered visual language, ensuring that their productions convey both a personal and nuanced, as well as a universal language. The similarity in the artists’ works reveals the the subtle world of multi-layeredness within the atmosphere they create, despite the differing materials used by Füsun Onur and Yasemin Nur in their art.
