Modern zihniyetin temelinde sekülerleşme vardır. Modern ve postmodern zamanların diğer bir gerçeği de bu sekülerleşmenin bir nedeni ve sonucu olarak kapitalizmdir. Modern dönemlerle birlikte din, dine ait olanlar ve dinsel kimlikler arka plana atılmış ve akıl, bilim, deney, bireysel ve ulusal kimlikler ön plana çıkarılmıştır. Postmodern dönemde ise duygular ve yerel kimliklerle birlikte dinsel kimlikler görünür olmuştur. Bu dönemde din, dine dair olanlar ve dinsel kimlikler bu görünürlükle birlikte daha konuşulur ve tartışılır hale gelmiştir. Bir imparatorluk olan ve din devleti olarak görülen Osmanlı Devleti’nden sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte modernleşme süreci hızlanan ülkemizde akıl, bilim, birey, ulus ve ulusal kimlik vurgulanmıştır. Dinsel kimlikler baskılanmış, dine dair konular ve tartışmalar göz ardı edilmiştir. Tüm dünyayı etkileyen postmodern dönemle birlikte ülkemizde de değişimler ortaya çıkmış ve yerel ve dinsel kimlikler daha görünür ve konuşulur olmuştur. Böylece, bir toplumsal olgu olarak varlığını asırlarca devam ettiren tarikat ve cemaatler gündeme gelmiş ve çokça tartışılmıştır. Bu tartışmaya Türk sineması da Takva filmi ile dâhil olmuştur. Birçok filmde kısa veya dolaylı yoldan değinilen bu konu yönetmenliğini Özer Kızıltan’ın yaptığı 2006 yapımı Takva filminde odağa alınmıştır. Filmde, modern kapitalist dünyada dindar ve tarikat ehli bir Müslüman olarak yaşamaya çalışan Muharrem’in çelişkileri ve yaşadığı çıkmaz perdeye taşınmıştır. Bu çalışmada nitel içerik analizi yöntemiyle Takva filmi analiz edilmiş ve Muharrem’in çelişkileri günümüz kapitalist dünyada ortaya konmuştur. Bu çelişki Muharrem’i delirmenin eşiğine getirirken insanlara da zamanımızda ‘takva’lı bir Müslüman olarak yaşamanın imkânını tartıştırmıştır. Muharrem, bu çelişkinin bir gereği olarak ermekle delirmek arasında arafta kalmıştır.
Secularization is the basis of the modern mentality. Another reality of the modern and post-modern period is capitalism, both as a cause and as a consequence of this secularisation. With modern period, religion, religious affiliations and religious identities have been put in the background and reason, science, experiment, individual and national identities have been brought to the fore. In the postmodern period, religious identities have become visible along with emotions and local identities. In this period, religion, religious affiliations and religious identities have become more discussed and debated with this visibility. After the Ottoman Empire, which was an empire and was seen as a state of religion, the modernisation process accelerated with the establishment of the Republic of Turkey, emphasising reason, science, the individual, the nation and national identity. Religious identities were suppressed and religious issues and discussions were ignored. With the post-modern period that affecting the whole World, changes have occurred in our country local and religious identities becoma more visible and discussed. Therefore sects and congregations that have continued to exist as a social phenomenon for centuries have come to the agenda and have been widely discussed. Turkish cinema have been involved with the film “Takva” to this discussion. This issue, which has been briefly or indirectly touched upon in many films, was the focus of the 2006 film Takva, directed by Özer Kızıltan.In the film is brought to the scren that contradictions and dilemma of Muharrem, who tries to live as a devout and religious muslim in the modern capitalist world. In this study, the film of Takva was analysed with qualitative content analysis method, Muharrem’s contradictions are revealed in today’s capitalist world. While this contrradiction brought Muharrem to the brink of madness, it also made people discuss the possibility of living as a ‘Takva’ muslim in our time. As a result of this contradiction, Muharrem is left in limbo between sainthood and madness.