Postminimalist Sanat Yaklaşımlarına Dayalı Bireysel Sanatsal Uygulamalar

Author :  

Year-Number: 2025-44
Yayımlanma Tarihi: 2025-09-04 15:32:10.0
Language : Türkçe
Konu : Resim
Number of pages: 216-241
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

20. yüzyılda sanat, geleneksel estetik anlayışların sorgulanarak yerini yeni ifade biçimlerine bıraktığı, farklı sanat yaklaşımlarının hızla geliştiği bir değişim süreci yaşamıştır.Bu yüzyıl boyunca sanat, yalnızca biçimsel ve teknik değişimlerle sınırlı kalmamış, aynı zamanda düşünsel, kültürel ve toplumsal bağlamlarda da yeniden şekillenmiştir. Bu dönüşüm süreci, 1907 yılında Kübizm’in ortaya çıkışıyla önemli bir ivme kazanmıştır. Pablo Picasso ve Georges Braque öncülüğünde gelişen bu akım, nesneleri çözümleyerek çoklu bakış açılarıyla yeniden yapılandıran bir görsel dil ortaya koymuş, geleneksel perspektif anlayışını sorgulayarak biçimsel yalınlığa yönelmiştir. Bunu takip eden Suprematizm akımı ise, temsili gerçekliğe sırt çevirerek saf duygu ve estetik algıyı ön plana çıkarmış; temel geometrik formlar aracılığıyla izleyicide öznel bir deneyim yaratmayı amaçlamıştır. Buna benzer şekilde, 1917’de kurulan De Stijl hareketi, sadelik, soyutlama ve dengeli kompozisyon ilkelerini benimseyerek evrensel estetik bir dile ulaşmıştır. 1919’da kurulan Bauhaus Okulu ise sanat, zanaat ve endüstriyel üretimi bütünleştiren disiplinlerarası bir yaklaşım benimseyerek, işlevsellik ve estetik arasında yeni bir denge kurmuş; mimarlık, tasarım ve plastik sanatlar alanlarında kalıcı etkiler bırakmıştır. 1960’lı yıllara gelindiğinde, soyut dışavurumculuğun bireysel yoğunluğuna ve dramatik anlatımına karşıt bir anlayışla gelişen Minimalizm, sadelik, geometrik netliğe dayalı bir sanat dili geliştirmiştir. Bu akımın temsilcileri arasında yer alan Frank Stella, Donald Judd ve Dan Flavin gibi sanatçılardır.

Keywords

Abstract

In the 20th century, art underwent a transformative process in which traditional aesthetic paradigms were questioned and replaced by new forms of expression, leading to the rapid development of diverse artistic approaches. Throughout this century, art was not only limited to formal and technical transformations but was also reshaped within intellectual, cultural, and social contexts. This period of transformation gained significant momentum with the emergence of Cubism in 1907. Pioneered by Pablo Picasso and Georges Braque, this movement introduced a visual language that deconstructed objects and reconstructed them from multiple perspectives, challenging traditional notions of perspective and favoring formal simplicity. Following this, the Suprematist movement rejected representational reality, emphasizing pure emotion and aesthetic perception. It aimed to create a subjective experience for the viewer through fundamental geometric forms. Similarly, the De Stijl movement, founded in 1917, adopted the principles of simplicity, abstraction, and balanced composition to achieve a universal aesthetic language. The Bauhaus School, established in 1919, embraced an interdisciplinary approach that integrated art, craft, and industrial production, establishing a new balance between functionality and aesthetics. This approach left a lasting impact on architecture, design, and the plastic arts. By the 1960s, Minimalism emerged as a reaction against the intense personal expression and dramatic narratives of Abstract Expressionism, developing a visual language based on simplicity and geometric clarity. Among the prominent figures of this movement were artists such as Frank Stella, Donald Judd, and Dan Flavin.

 

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics