Bu çalışmanın temel amacı, sosyal turizmin Türkiye’nin ulusal politika belgelerinde nasıl konumlandığını ve nasıl işlediğini incelemektir. 1950’li yıllarda sosyal turizm kavramının ortaya çıkmasından bu yana, dünyada kitle turizminin hızla yaygınlaşması, sosyal devlet anlayışındaki dönüşümler, neoliberal ekonomik politikaların etkisi ve sürdürülebilirlik yaklaşımlarının gelişimi gibi çeşitli konjonktürel değişimler yaşanmıştır. Sosyal turizmin kamu politikalarında yerleşik bir uygulama olduğu ülkelerde, bu yaklaşımın avantajları sürekli olarak vurgulanmakta ve daha geniş planlama süreçlerine stratejik olarak entegre edilmektedir. Bu uluslararası eğilimler, Türkiye’deki ulusal turizm politikalarının yönünü ve önceliklerini kayda değer biçimde etkilemiştir. Turizm gelişimini teşvik etmeye yönelik daha geniş hedeflerle uyumlu olarak, hükümetler sosyal turizmi yalnızca iç turizmi desteklemek için değil, aynı zamanda kapsayıcılığı artırmak ve katılımı genişletmek amacıyla da benimsemiştir. Bu nedenle, erken dönem girişimlerde sosyal turizm hem bir araç hem de bir amaç olarak konumlandırılmış; turizm planlamasında eşitlikçi bir bakış açısını yansıtmıştır. Bu çerçevede, Türkiye’de sosyal turizm büyük ölçüde turizmle ilgili altyapıya yapılan yatırımları öne çıkaran arz yönlü politikalarla biçimlenmiştir. Bununla birlikte, bireylere yönelik doğrudan ve dolaylı finansal destek gibi talep yönlü tedbirler de, daha sınırlı ölçüde olmakla birlikte uygulanmıştır. Türkiye’de sosyal turizmin gelişimini izlemek amacıyla, bu çalışma doküman analizi yöntemine dayalı kapsamlı bir inceleme yürütmektedir. Hem akademik literatürden hem de resmî hükümet kaynaklarından yararlanarak, Kalkınma Planları, Türkiye Turizm Stratejisi 2023 ve 2007–2013 Eylem Planı gibi temel politika belgeleri eleştirel bir biçimde değerlendirilmektedir.
The primary objective of this study is to explore how social tourism is positioned and functions within Türkiye’s national policy documents. Since social tourism first emerged as a concept in the 1950s, it has evolved alongside a range of contextual developments, including the global expansion of mass tourism, transformations in welfare state structures, neoliberal economic reforms, and the increasing prominence of sustainability concerns. In countries where social tourism has been formally incorporated into public policy, its advantages are consistently highlighted, and it is strategically embedded within broader planning processes. These international trends have notably influenced the direction and priorities of national tourism policies in Türkiye. In line with broader goals to stimulate tourism development, governments have embraced social tourism not only to promote domestic tourism but also to enhance inclusivity and broaden participation. Consequently, early initiatives often positioned social tourism as both an instrument and an objective, reflecting an egalitarian perspective in tourism planning. Within this framework, social tourism in Türkiye has been largely shaped by supply-side policies that emphasise investment in tourism-related infrastructure. Nevertheless, demand-side measures—such as direct and indirect financial support for individuals—have also been implemented, albeit to a more limited extent. To trace the evolution of social tourism in Türkiye, this study conducts a comprehensive analysis of national policy documents using a document analysis methodology. Drawing on both academic literature and official governmental sources, the study critically reviews key policy instruments, including the Development Plans, the Tourism Strategy of Türkiye 2023, and the 2007–2013 Action Plan.