20. yüzyıl Dada hareketiyle birlikte sanatın tanımı geri dönülmez bir şekilde değişmiş, sanat dalları arasındaki keskin ayrımlar ortadan kalkmaya ve sanat disiplinlerarası bir yapıya bürünmeye başlamıştır. Bu durumla birlikte, sanatta yeni ifade biçimleri doğmuş, performans, şiir, dans, söyleşi gibi anlatımlar da sanatın alanına dahil olmuştur.Böylecesanatın en soyut dalı olan müzik, bu gelişmeler ile birlikte,sanatçılar için plastik sanat dallarıyla ilişkilenmeye açık yeni bir alan haline gelmiştir. Soyut resmin kurucularından Kandinsky, renklerin müziksel bir tınıya sahip olduğundan bahsetmiş ve Sanatta Zihinsellik Üzerine adlı eserinde, renkler ile müzik aletleri arasında ve onların çıkardıkları seslerle benzerlikler kurmuştur. 1950 sonrası sanatına baktığımızda, özellikle Fluxus hareketi ile birlikte müziğin, sanat eserlerinde, bizatihi çalışmanın ana nesnesi olarak yer aldığına tanık oluyoruz. Çalışmada, özellikle 2000 sonrası karşımıza çıkan ve eserlerde yeni anlam katmanları yaratan müziğin, plastik sanatlar ile olan ‘güncel’ diyaloğu incelenecektir.
With the 20th century Dada movement, the definition of art irrevocably changed, the sharp distinctions between art branches began to disappear and art changed into an interdisciplinary structure. With this situation, new forms of expression emerged in art, and expressions such as performance, poetry, dance, and interview were included in the field of art. Thus, music, which is the most abstract branch of art, became a new field open for artists to be associated with plastic arts branches with these developments. Kandinsky, who is one of the founders of abstract painting, spoke of the fact that colors have a musical tone, and in his work “On the Intellectuality in Art”, he created similarities between colors and musical instruments and their sounds. When we look at post-1950 art, we are witnessing the fact that, especially with Fluxus movement, music has become the main object of the actual work in artworks. The 'contemporary' dialogue of the music, which creates new layers of meaning, with the plastic arts, especially in the post-2000 artworks, will be examined in the study.