Davanın esastan görülebilmesi için tarafın arabulucuya başvurmuş olmasının şart koşulması, hukuk devleti ilkesi ve hak arama hürriyeti ile yakından ilgilidir. Hukuk devletinin gereği olarak, Devlet adaleti tesis etmekle yükümlüdür. Diğer taraftan adaletin temini, birey için hak arama hürriyetinin garantisi altındadır. Hukuki korumanın hangi şekilde gerçekleştirileceği hususunda kanun koyucunun belli ölçüde takdir yetkisi vardır. Bu yetki kullanılırken, etkilenecek menfaatler ile ortaya çıkacak fayda ve zararın tartılması gerekir. Türk hukukunda 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu belli hallerde arabulucuya başvurulmuş olmasını dava şartı olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle konu Türk hukuk sisteminde güncelliğini korumaktadır. Çalışmamızda arabulucuya başvuru zorunluluğu, usûl ekonomisi çerçevesinde hukuk devleti ilkesi ile hak arama hürriyeti ekseninde değerlendirilmiş ve getirilen düzenlemenin, bu esaslar bakımından Anayasa’ya uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Mandatory mediation is related to the principle of the rule of law and right to legal remedies. If parties appeal not to mediation, when there is mandatory mediation, the judge could not proceed. As a requirement of the rule of law, the State is obliged to establish justice. On the other hand, right to legal remedies requires justice. There is the discretion of the legislator in the form of legal protection. When this power is used, the benefits and damages that will be caused must be taken into consideration. In Turkish law, the Code of Labor Courts (numbered 7036) regulated mandatory mediation. For this reason, the subject is a current issue in Turkish Law. In our work, mandatory mediation has been evaluated context of judicial economy dealt with accordingly the right to legal remedies and the principle of the rule of law and this regulation is in conformity with the constitution in respect of the said principles.