Osmanlı Devleti’ndeki göçebe grupların hayat tarzının en belirgin özelliği, hayvanlarıyla beraber yaptıkları mevsimsel yolculuktur. Bu hayat tarzıyla göçebeler, yerleşik halktan ayrılırdı. Yapılan göçün amacı hayvanları otlatmaktı. Bu nedenle yaylak – kışlak adı verilen mekânlar arası bir göç gerçekleştirirlerdi. Bu iki mekân arasındaki göç olayı coğrafyaya göre farklılık arz ederdi. Karaman Beylerbeyliği coğrafyasında bu göç bazen dört aşamada gerçekleşirdi. Bu aşamalar yaylak, kışlak ile yazlak ve güzlek adı verilen ara dönemlerden oluşmaktaydı. Karaman konar-göçerlerine bu yaylak ve kışlak mekânları genellikle yurt olarak kaydedilmiştir. Dolayısıyla yaylak ve kışlak mekânlarıyla alakalı olarak konar-göçerlerin birbirleriyle çatışma yaşaması engellenmiş olmalıdır. Bu bölgede konar-göçerlerin bazıları yerleşik yaşama daha yakın bir göçebelik benimsemişlerdir. Hayvancılığın dışında ziraat yapan bu grupların sahip olduğu mezralar da bulunmaktadır.
The most distinctive feature of the lifestyle of nomadic groups in the Ottoman State was seasonal journey with their animals. By this way of life, the nomads would be separated from the inhabitants. The purpose of the migration was to graze the animals. For this reason, they would migrated between the places called the yaylak-kişlak. The migration between these two places was different in terms of geography. This migration in Karaman Province’s geography sometimes took place in four stages. These stages were called yazlak-güzlek as interregnum periods and yaylak-kişlak as main periods. These yaylak and kişlak places were usually registered as a country to Karaman nomadics. Therefore, it had to be avoided the conflicts among nomads about the yaylak and kişlak places. Some of the migrants in this region adopted a nomadism closer to a permanent settlement. These nomadic groups who were interested not only in stockbreeding but also agriculture had some fields as well.