Batılılaşma dönemi Osmanlı cami mimarisinin önemli bir elemanı olan mükebbireler ile ilgili yapılan bu çalışmanın amacı, camiler tanıtılırken genellikle görmezden gelinen, ya da sadece bulunduğu yer belirtilmekle yetinilen bu mimari elemanın ayrıntılı olarak ele alınmasıdır. Mükebbirenin tanımı ve işlevi açıklandıktan sonra Batılılaşma dönemi Osmanlı cami mimarisindeki genel gelişim değerlendirilmiş, bu döneme ait tespit edilebilen mükebbirelerin malzeme ve tasarım bakımından tipolojik sınıflandırmaları yapılarak dönemlerinin sanat anlayışını yansıtan özellikleri üzerinde durulmuştur. Osmanlı cami mimarisinde günümüze ulaşabilen örneklerini XVI. yüzyıldan itibaren görmeye başladığımız mükebbirelerin özellikle Batılılaşma dönemi Osmanlı cami mimarisinin vazgeçilmez mimari elemanlarından birisi olduğu görülmektedir. Başta İstanbul camileri olmak üzere bu dönemde Anadolu’da inşa edilen camilerde de adeta bir moda beğenisi halinde cepheleri hareketlendiren bir mimari eleman olarak yaygın biçimde karşımıza çıkan mükebbireler bazen yalın ve işlevsel bir form ile bazen de yapıldığı dönemin sanat anlayışı ve zevkini yansıtan yoğun bezemeleri ile dikkat çekmektedirler.
As a prominent factor of mosque architecture during Ottoman’s Westernization period, the purpose of this work is to elaborate on mükebbire, an architectural element which is usually ignored when the mosques are introduced or only confined to the place where it is located. After describing the function and the definition of mükebbire, the overall development of the Ottoman mosque architecture is evaluated and the characteristics reflecting the artistic styles of the periods is emphasized by making typological classifications of mükebbires in terms of material and design. It is observed that mükebbires, whose surviving examples from Ottoman mosque architecture can only be seen after 16th Century, are one of the indispensable architectural elements of Ottoman mosque architecture especially during the Westernization period. Mükebbires, appearing as a trendy architectural element in the mosques built in Anatolia, notably the ones in İstanbul, attract considerable attention sometimes with a simple and functional form and sometimes with their intense decor reflecting the artistic style and taste of the period that they were constructed in.