Türkçenin uzun zamandan beri yabancı dil olarak öğretilegeldiği ve tarihî süreçte yabancılara Türkçe öğretimine yönelik faaliyetlerin Türklerin kurdukları siyasi egemenliğe paralel bir şekilde arttığı belirtilebilir. Elimize ulaşan iki dilli sözlükler ve dil bilgisi kitapları bu yargıyı destekler niteliktedir. Bu çalışmada günümüzden yaklaşık 100 yıl önce Afganistan’ın başkenti Kabil’de basılan ve okullarda yabancı dil olarak Türkçe öğretmek için yazıldığı anlaşılan iki adet taş baskı eser tanıtılmaya ve yabancı dil öğretim ilke ve yöntemleri açısından incelenip değerlendirilmeye çalışılmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi tekniğiyle hazırlanan çalışmada söz konusu eserlerin Türkçe öğretim anlayışı ortaya çıkarılmaya gayret edilmiştir. Türkiye dışında yabancı dil olarak Türkçe öğretiminin tarihsel gelişim sürecine katkı sağlayacağı düşünülen bu iki eser, 20. yüzyılın başlarında Türkiye dışında Türkçenin nasıl öğretildiği üzerine fikir yürütebilmek adına oldukça önemlidir.
It can be suggested that Turkish language is being taught as a foreign language for a long period of time, and that activities aiming towards teaching Turkish to foreign people have multiplied in number during the course of history, in a manner parallel with the political sovereignty established by the Turks. Extant bilingual dictionaries and grammar books are of a nature to support this statement. In this study, we strive to introduce, and assess through examination in terms of methods and principles of foreign language teaching two lithographed works, which are thought to be printed in Kabul, the capital city of Afghanistan, approximately a hundred years ago, and written for teaching Turkish as a foreign language in schools. The understanding of teaching Turkish of aforementioned works are tried to be unraveled in the study prepared by document review method, which is one of qualitative research methods. These two works, which are reckoned to contribute to the historical development process of teaching Turkish abroad as a foreign language, are of great significance for contemplating on how Turkish has been taught outside Turkey at the beginning of the twentieth century.