Sanayi devriminin küresel yüzeyde yayılmaya başlaması ile birlikte başta kültürlerde olmak üzere eski üretim ve dağıtım kalıplarında köklü değişimeler yaşanmıştır. Bu değişim ile birlikte insanların alışkanlıkları ve sosyal yaşantısı da yeniden inşa edilmiştir. Bu durum toplumu dönüşüm sarmalına alarak eski ve yeni normlar arasına mesafe koymuş ve onları yeniden biçimlendirmiştir. Tüm dünyada olduğu gibi, yaşadığımız coğrafyada da sanayi faaliyetlerinin yaygınlık kazanması ile dönüşen bazı iş kolları ve meslekler popülerlik kazanırken bazıları da tarih sahnesindeki işlevlerini yitirmiştir. Diyarbakır gibi geçmişi çok eskilere dayanan yerleşmelerde de, kent ile özdeşleşmiş bazı mesleklerde ve iş kollarında son yüzyıl içinde büyük değişimler yaşanmıştır. Kentte yaşanan iç karışıklıklar ile birlikte sanayi devriminin estirdiği rüzgârın etkisinde kalarak misyonlarını tamamlayan bazı iş kolları ve meslekler tarih sahnesinden yavaş yavaş çekilmeye başlamıştır. Oluşan küresel düzende işlevsiz kalan geleneksel üretim ortamları ve şekilleri, çağa ayak uydurmada sıkıntı yaşamış ve hissettirmeden yok olmaya başlamışlardır.
With the industrial revolution beginning to spread on the global surface, fundamental changes have been experienced in the patterns of old production and its distribution, particularly in cultures. With this change, people's habits and social life have also been rebuilt. This circumstance has taken society into a spiral of transformation by putting distance between old and new norms, and reformed them. As in the whole world, while some businesses lines and professions have grown in popularity by transforming into the geography of our tyranny with the prevalence of industrial activities, some have lost lost their functions in the historical scene. Besides, in the settlements dating to an old history such as Diyarbakır, major changes in some professions and business lines identified with the city have been experienced over the past century. With the internal turmoil in the city, some business lines and professions having completed their missions by the wind-effect of the industrial revolution have started to gradually withdraw from the scene of history. Traditional production environments and shapes remaining dysfunctional in the formed global order have had trouble keeping up with the era, and have begun to disappear without being felt.