Faşizm dediğimiz ideoloji tamamıyla kitle psikolojisini ele almaktadır ve kitleleri yönlendirmek adına eylemlerde bulunmaktadır. Faşizmi sanat bağlamında ele aldığımızda sanat toplum içindir mantığıyla hareket edildiğini görmekteyizdir. Sanat var olan ideolojinin toplum tarafından kabul görmesi için kusursuz şekilde tasarlanmıştır. Sinemada gösterilen filmlerden, yapılan müziklerin tonlamalarından, insanı eyleme geçirme hareketi sağlamasına kadar tamamen bir propaganda örneği teşkil etmektedir. Faşizmin öncülerinden olan A. Hitler, Mussolini gibi liderler bu propaganda sanatını kendi toplumları üzerinde çok güzel şekilde uygulamayı başarmışlardır. Söylenilen marşlardan, sloganlara kadar, izletilen sinema filmleri, tiyatro gösterileri ve daha birçok sanatsal alanda kendilerini sanata yön verme daha doğrusu kendileri ne düşünüyorlarsa toplumu da o alanda yönlendirme faaliyeti olarak düşünmüşlerdir. Sanat faşizmde tamamen bireysellikten uzak herkesin aynı şeyleri düşündüğü, herkesin aynı şeyleri anladığı ve algıladığı devletin her şeyin üzerinde tutulduğu bir eylem haline bilinçli şekilde dönüştürülmüştür. Toplum izlediği filmlerden de dinlediği müzikten de liderlerinin en yüce kişi olduğuna ve lider ne düşünürse doğrunun o olduğu şeklinde bir propaganda sanatı ile karşı karşıyadır. Yani sanat yoluyla bir toplumun fikir, algı ve anlam dünyası nasıl değiştirilir, nasıl etkilenir faşizm ideolojisindeki sanat bunun en büyük örneğini teşkil etmektedir. Sanat araç haline getirilerek insanlar üzerindeki etkisi artırılmaya çalışılmıştır. Sanatın insanları etkileme misyonu siyaset bilimi ile birleşerek tamamen stratejik bir hal almıştır.
The ideology we call fascism completely deals with mass psychology and takes actions in order to direct the masses. When we consider fascism in the context of art, we see that art is for society. Art is perfectly designed for the existing ideology to be accepted by the society. It constitutes an example of propaganda, from the films shown in the cinema, the toning of the music made to the act of mobilizing people. Leaders such as A. Hitler and Mussolini, who are among the pioneers of fascism, have succeeded in applying this art of propaganda on their own society very well. From the marches sung to the slogans, the movies, theatrical performances, and many other artistic fields, they thought of directing themselves in art, or rather, directing the society in that field, whatever they think. In fascism, art has been consciously transformed into an action that is far from individuality, where everyone thinks the same, everyone understands and perceives the same things, and the state is held above everything else. The society is faced with the art of propaganda that their leader is the supreme person, from the movies they watch and the music they listen to, and whatever the leader thinks is the truth. In other words, how a society's world of ideas, perception and meaning is changed through art is affected. Art in the ideology of fascism is the biggest example of this. It has been tried to increase the effect on people by making art a tool. The mission of art to influence people has become completely strategic by combining with political science.