Human seeks to find meaning for the ambiguous and feared objects or events in their life. When a human’s search for meaning does not lead to a satisfactory conclusion based on logic, coincidences gain importance. Superstition, which is one of them, is the meaning of practices created in the socialization process in a way that corresponds to the event or object that the individual acquires from others or their own experiences, and transfers to the next generation. The study focuses on why national athletes turn to these superstitions to meet the expectations of themselves and their environment, and what these superstitions are. In this context, a semi-structured interview was conducted with former and active athletes who have earned degrees in European or World champions working in the gyms in Avcılar and Esenyurt. In the study, the superstitious beliefs of the participants directly related to sports before, during, and after important competitions were evaluated. According to the findings of the study, athletes tend to adopt superstitions to satisfy their own and their environment's expectations and achieve status, depending on their socio-economic status. Superstitious tendencies in athletes were determined as the success of feeling, believing that color or number will bring good luck, and fortune-telling.
İnsan, yaşamı içerisinde müphem olana ve korktuğu nesne ya da olaya yönelik anlam bulma arayışındadır. İnsanın anlam arayışı mantığa dayalı tatmin edici bir sonuca bağlanmadığında ise tesadüfler önem kazanmaktadır. Bunlardan biri olan batıl inanç, sosyalizasyon sürecinde bireyin başkalarından veya kendi tecrübelerinden edinerek kuşaklara aktardığı olaya ya da nesneye karşılık gelecek şekilde oluşturulan anlam pratikleridir. Çalışma milli sporcuların kendileri ve çevrelerinin beklentilerini karşılamak üzere bu batıl inançlara neden yöneldikleri ve bu batıl inançların neler olduğu konusuna eğilmektedir. Bu kapsamda Avcılar ve Esenyurt’ta bulunan spor salonlarında çalışan Avrupa ya da Dünya şampiyonlarında derece almış eski ve faal sporcularla yarı yapılandırılmış görüşme gerçekleştirilmiştir. Çalışmada katılımcıların önemli müsabakalar öncesi, esnası ve sonrasında doğrudan sporla ilgili batıl inançları değerlendirilmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre sporcular sosyo-ekonomik durumlarına bağlı olarak kendilerinin ve çevrelerinin beklentilerini tatmin etmek ve statü elde etmek için batıl inançları benimseme eğilimindedirler. Sporcularda öne çıkan batıl inanç eğilimleri ise başarıyı hissetme, renk veya sayının uğur getireceğine inanma, fal baktırma olarak tespit edilmiştir.