Şiirin Hassas Terazisinde Tartılan Nesneler ve İmgesel Dönüşüm: Sabahattin Ali’nin “Köprüde Sabah” ve Ahmet Muhip Dıranas’ın “Sabahın Ölümü” Adlı Şiirlerinde Olgudan Algıya Bir Yolculuk

Author :  

Year-Number: 2023-35
Yayımlanma Tarihi: 2023-06-13 19:40:55.0
Language : Türkçe
Konu : Yeni Türk Edebiyatı
Number of pages: 530-551
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Şiirin hassas terazisinde tartılan dış dünyadaki nesneler olgudan kurguya yolculukla birer şiirsel göstergeye dönüşürler. Şiiriyetin temel bileşenlerinin bir araya gelip kesiştiği estetik form, aynı zamanda şiirde olgu ve algı arasındaki mesafeyi belirleyen hassas bir tartıdır. Bir hâlin takipçisi ve tercümanı olarak şair, elinden tuttuğu his veya fikri dönüştürüp yücelterek şiirleştirir ki mevcut anlatım sanatsal bir değere erişebilsin. Bu amaçla şiirde hareket edilen somut varlığı soyut algılamalar aşar. Bundan sonra algısal gerçeklik şiirin asıl gerçekliği hâline gelir. İçinde yaşanılan dünyadaki nesnelerin şairin hisleriyle buluşup onun iç dünyasında kendine edindiği yerdeki varlığı mısralara yansır, siner.  Bu, olgudan kurguya alınan mesafenin bir neticesidir. Bu çalışmada da olgudan kurguya muhayyel bir yolculuğun sunumu olan Sabahattin Ali’nin “Köprüde Sabah” ve Ahmet Muhip Dıranas’ın “Sabahın Ölümü” adlı şiirleri algısal gerçeklik bağlamında ele alınıp değerlendirilmeye çalışılmıştır.  Şairlerin seçip anlam yüklediği sabah vakti ve bu vakitte dikkatin yöneldiği nesneler şiirin kurgusal mekanizmasında dönüşüp yeni bir gerçekliğe yol alırlar.

Keywords

Abstract

Objects in the outside world, weighed on the delicate scales of poetry, turn into poetic signs through a journey from fact to fiction. The aesthetic form, in which the basic components of poetry come together and intersect, is also a sensitive scale that determines the distance between fact and perception in poetry. As a follower and interpreter of a situation,  the poet transforms and exalts the feeling or idea that he holds in his hand, so that the current expression can reach an artistic value. For this purpose, abstract perceptions transcend the concrete existence acted upon in the poem. After that, perceptual reality becomes the actual reality of the poem. The existence of the objects in the world they live in meet the feelings of the poet and in the place he has acquired for himself in his inner world is reflected and pervaded in the verses. This is a consequence of the distance taken from fact to fiction. In this study, Sabahattin Ali's poems "Morning on the Bridge" and Ahmet Muhip Dıranas's  "Morning Death", which are the presentation of an imaginary journey from fact to fiction, are tried to be evaluated in the context of perceptual reality. It is morning time when poets choose and give meaning, and at this time, the objects to which attention is directed are transformed in the fictional mechanism of the poem and move on to a new reality.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics