Eğitim, hayat boyu devamlılık sağlandığı takdirde değişen hayat koşullarına uyum sağlamada yardımcı olmakla birlikte yaşam kalitesini artırmakta da bir o kadar elzemdir. Yaşamış olduğumuz dönemde bile eğitime ulaşmada fırsat eşitsizliği yaşanabilmektedir. Kadınların hali hazırda eğitime katılım sağlayabilmesi, başladıkları eğitimi devam ettirebilmeleri, aldıkları eğitim üzerine istihdam varlığı açısından bir takım sıkıntılar yaşandığı gözlenmektedir. Mesleki eğitime ulaşım da yaşanan sorunlardan biridir. Kadınlar ilkokula gitmekte bile zorlanırken, mesleki eğitim almakta da bir hayli sıkıntı yaşamaktadırlar. Mesleki eğitim sonrası devamlılık ve iş bulma olanakları da onlar için sorun olmaktadır. Bu çalışmada kırsal kesimde yaşayan kadınların mesleki eğitim durumu, mesleki eğitime ulaşımları ve istihdamı üzerine durulmuştur. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden betimleyici durum çalışması deseni uygulanmış olup, veri toplama aracı olarak da görüşme tekniği uygulanmıştır. Görüşme için Bartın ili içinde çeşitli köylerdeki kadınlarla temas kurulmuştur, görüşmeyi 11 kadın kabul etmiştir, ancak 10 kadından veri alınabilmiştir. Uygulanan görüşmeler katılımcıların bilinçli onayları ile görüntü ve ses kaydı ile kayıt altına alınmıştır. Elde edilen bulgulara göre kırsal kesimde yaşayan 10 kadından sadece 3’ü mesleki eğitim almış bulunmaktadır. 10 kadın da ev hanımıdır. Kırsal bölgede yaşayan kadınların mesleki eğitim durumlarını analiz etmek amacıyla yapılan bu çalışmada elde edilen bulgulara göre de büyük çoğunluğun meslek edinme kurslarına katılım sağlayamadığı tespitinde bulunulmuştur.
Education is not only helpful in adapting to changing life conditions, but it is also essential in improving the quality of life if it is provided lifelong continuity. Even in our time, inequality of opportunity in access to education can be experienced. It is observed that there are some problems in terms of women's ability to participate in education, to continue the education they have started, and to find employment based on the education they have received. Access to vocational training is also one of the problems. While women have difficulty even in attending primary school, they have a lot of difficulty in receiving vocational training. Continuity and employment opportunities after vocational training are also a problem for them. In this study, the vocational education status, access to vocational education and employment of women living in rural areas were emphasised. Descriptive case study design, one of the qualitative research methods, was applied and interview technique was applied as a data collection tool. For the interview, women in various villages in Bartın province were contacted, 11 women accepted the interview, but data could be obtained from 10 women. The interviews were recorded by video and audio recording with the informed consent of the participants. According to the findings obtained, only 3 out of 10 women living in rural areas have received vocational training. All 10 women are housewives. According to the findings obtained in this study, which was conducted to analyse the vocational training status of women living in rural areas, it was determined that the majority could not participate in vocational training courses.