Jack London’ın eserleri, popüler kültürde güçlü bir yere sahip olmasının yanı sıra döneminin belirli siyasi ve ideolojik boyutlarını da yansıtmaktadır. Bu eserler farklı dönemlerde birden çok kez Türkçeye çevrilmiş olup zaman içinde Türkiye’de geniş bir okur kitlesine ulaşmıştır. Son yıllarda, üretkenliğiyle bilinen çevirmen Levent Cinemre, London’ın tüm eserlerini Türkçeye çevirmeyi hedeflemiş ve şu ana kadar da London’dan on üç eseri dilimize kazandırmıştır. Cinemre’nin çevirileri, özellikle çevirilerine eklediği yanmetinsel unsurlar nedeniyle Türk okurları tarafından beğeniyle karşılanmıştır. Bu çalışma, Cinemre’nin London çevirilerindeki çevirmen görünürlüğünü incelemeyi ve çevirmen müdahaleleri aracılığıyla çevirmen eylemliliğinin inşa edilişini incelemeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda çalışmanın kuramsal çerçevesi, çevirmenin görünmezliği, çeviri sosyolojisi kapsamında çevirmen eylemliliği ve yanmetinsellik kavramlarını bir araya getirerek çevirmen odaklı bir çeviribilim incelmesi ortaya koymaktadır. Bulgular, çevirmenin yanmetinsel müdahalelerinin yalnızca metinlere ilişkin kültürel ve tarihsel yönleri açıklayan ya da bilgilendirici araçlar olarak işlev görmediğini; aynı zamanda okuru yönlendiren, anlamı yeniden şekillendiren ve çevirmenin çevirmen olarak uzmanlığını ortaya koyan stratejik unsurlar olarak da rol oynadığını göstermektedir.
Jack London’s works, which hold a strong presence in popular culture reflecting marked political and ideological dimensions, have been translated into Turkish multiple times across different periods and have reached a wide readership in Türkiye over time. In recent years, translator Levent Cinemre, known for his prolific output, has set out to translate all of London’s works into Turkish and has so far completed thirteen translations. Cinemre’s translations have been particularly well received by Turkish readers due to the paratextual elements he incorporates into his translations. This study aims to examine Cinemre’s visibility in his translations of London and to explore how translator agency is constructed through translator interventions. In this context, the theoretical framework brings together concepts of translator invisibility, translator agency from a translation sociology perspective, and paratextuality, establishing a translation studies inquiry cantered on the translator. The paratextual analysis demonstrate that the translator’s paratextual interventions do not merely function as explanatory or informational tools clarifying the cultural and historical dimensions of the texts; rather, they also operate as strategic mechanisms that guide the reader, reshape meaning, and actively assert the translator’s professional expertise.