Sanat Terapisi ve Yaratım İlişkisi Bağlamında Yapay Zekâ ve Ai-Da Robot Örneği

Author:

Year-Number: 2024-38
Yayımlanma Tarihi: 2024-03-17 18:04:07.0
Language : Türkçe
Konu : Resim
Number of pages: 227-250
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Günümüzde insanın iş yapabilme, yazma, konuşma gibi etkin faaliyetlerini gerçekleştirme kapasitesine yaklaşan yapay zekâ, sanat alanında da giderek daha da gelişmekte ve etkili olmaktadır. Bilgisayar programlarının sanat eserleri üretimine katkısı sonucunda, eserlerin sanatsal niteliklerinin sorgulanması ya da kabulü, postmodern sürecin bir parçası olmuştur. Diğer yandan insan hayatını kolaylaştırmak üzere tasarlanan yazılımların sanatsal eylemi taklit etmesini insanın yaratıcı eyleminden ayrı tutmak gereklidir. Nitekim bu eylemde İnsanın kendini ifade etmeye duyduğu ihtiyaç söz konusudur. İnsani deneyimlere ilişkin olan duygu, düşünce dünyasının aktarımıdır. İç ve dış dünyayı anlamlandırmayı sağlayan bir geçiş alanıdır. İyileştirici bu anlamlandırma sürecinde ortaya çıkan form sanatsal düşünmenin sonucudur. Psikoterapide kullanılan yöntemlerden biri olan sanat terapisinin iyileştirici gücü de sanatın gerekliliğini göstermektedir. Nitekim sanat terapisi duyguların anlamlandırılması için iç ve dış dünya arasında bir köprü işlevi görür. Sanat, sözle ifade edemediğimiz duyguların dışarıya aktarımını sağlar. Aynı zamanda sağaltıcı özelliktedir. Bu bakımdan, insan yaşamını kolaylaştırmak için tasarlanan yapay zekânın sanatta ne gibi bir rolü olduğu düşündürücüdür. Kuspit, postmodern süreçte düşünce ve kavram odaklı bakış açısının önem kazanmasıyla sanatın insani özü bakımından noksan kaldığını öne sürmüştür. Günümüzde de ‘sanatçı robotlar’ın eserlerine dışarıdan yüklenen anlamlarla sanat üreten bir robotun önemli hâle gelmesi sanatın insani özü bakımından noksan kaldığı yeni bir durumu daha meydana getirmektedir. Danto’nun, Brillo kutularıyla birlikte “sanat nedir" sorusunu farklı bir açıdan tartışmaya sunması gibi yapay zekânın sanattaki yerinin tartışılması da önemlidir. Sanatın insansızlaştırılması konusunda eleştirel bir bakış sunmayı amaçlayan bu makale, yazılım tabanlı üretilen bir eserin yaratımla ilişkisi üzerine düşündürmeyi amaçlamaktadır. Yaratımın insani yönünü vurgulamak için sanatsal ifadenin gerekliliği ve sanat terapisi arasındaki ilişkiselliğe dikkat çekmektedir. Konuyu somutlaştırmak içinse sanatçı robot Ai-Da örneğine yer verilmiştir.

Keywords

Abstract

Artificial intelligence is advancing rapidly and has the potential to perform tasks such as work, writing, and speaking at a level comparable to humans. Additionally, AI is proving to be increasingly effective in the field of art. The use of computer programmes in the production of works of art has raised questions about the artistic qualities of these works, which is now an integral part of the postmodern process. It is crucial to differentiate between the simulation of artistic action by software intended to assist human life and the creative action of human beings. The latter encompasses the human desire for self-expression and the conveyance of emotions and thoughts associated with human experiences. This intermediate realm allows us to comprehend both our internal and external worlds with certainty. The healing process results in a form that emerges from artistic thinking. Art therapy is a necessary method in psychotherapy that demonstrates the importance of art. It functions as a bridge between the inner and outer worlds, enabling the expression of emotions that cannot be conveyed verbally. Artificial intelligence's role in art is questionable as it is designed to facilitate human life, while art is meant to be therapeutic. However, the therapeutic aspect of art can be maintained even in the face of the postmodern process, which has caused art to become deficient in its humanitarian essence, as the thought and concept-oriented perspective has gained importance. The significance of robots producing art raises important questions about the role of artificial intelligence in the art world. It is crucial to examine this impact, just as Danto and Brillo boxes challenged the definition of art from a unique perspective. This article asserts the importance of artistic expression and art therapy in emphasising the human aspect of creation, providing a critical view on the dehumanisation of art and its relationship with software-based work. The example of the artist robot Ai-Da is used to illustrate the subject.

Keywords